26.07.2017

ARICILIK SEZONUN SONU GELİYOR...

 Enes Emin bölmelerini kontrol ederken.
Ülkemizde arıcılık gelişmiyor gelişmemesinin en büyük nedeni, çağdaş bilim adamlarımız yok. Bilimci düşünün çağın gerisinde, sanal arıcılar bile profların çok ilerisinde. Adam kitap yazarken alıntı yaptığı bilimcilerin çalışmalarına karşı çıkıyor. Hala arılığındaki iyi koloniden ana arı üret demeye devam eden bilimciden ne beklenir. İyi kraliçe özelliklerini erkeklerine veriyor. Dünyada böyle bizde ise tersi anlatılıyor, siz bu güne kadar iyi arılarınızdan erkek arı üretin diyen bilimci duydunuz mu...

Böyle güzel bir ülkede geri kalmışlık beni acayip üzüyor. Bilimcilerimizin böyle bir derdi yok, olsaydı şimdiye kadar bir şeyler yapılmazmıydı. Ülkemizde bu güne kadar arıcılıkta ıslah çalışması yapılmamış, kafkas diye kullandığımız arı amerikandan getirilen damızlıkların devamı.
Defalarca yazdım bu arı ülkemizin her yerinde olmuyor, bilimcilerde biliyor ama dik duramıyorlar. Hala hatada ısrara devam...
Bu yayında kafkas arısının ülkemize getirilmesi ve ülkemizdeki ekotip arıların nasıl yok edildiği var.
http://www.aribakani.com/ekotip-arilarin-yok-edilisi-ve-kafkas-arisina-gecis/

Ülke arıcılığına takoz olanların öldüklerinde haklarında iyi şeyler yazmayacağım...

Bunları yazmamın nedenlerinden birisi ülkemizde damızlık nedir f1 nedir çok arıcı bilmiyor.
Arımı, arı...
Tüm arılar aynı mı? yok...
Bunlar niçin bilinmiyor, bilimcin uyursa senide uyutur, neden bu...
 Lisanslı kızlardan birisi.
Arıcılıkta ilerlemiş ülkeler arıya bile kimlik düzenlemiş arının yedi sülalesi kayıtlı.
Bazı işletmeler ürettikleri damızlığa lisans veriyor. Bu lisans verme işlemi, damızlığın kızları deneniyor, üremesinden hastalığa direnci, sakinliğinden bal verimine,varroaya direncine kadar bir sürü testlerden geçiyor ve damızlık lisans aldığında iki üç yıl geçiyor. Bir sürü para verilip alınan damızlık size geldiğinde ömrünü sonundadır, o sezonu zor çıkartır hatta yarım sezonu çıkartamayanlar biliyorum.

Lisanslı bir damızlık aldınız, kullanmaya başladınız öldü iş bitti.

Arıcılıkta ilerlemek ve bazı şeyleri elinde tutmak suni tohumlama ile olur. Suni tohumlama basit gibi görünsede belli bir birikim gerektirmekte. Biz 2011 yılında tohumlamayı başardığımızda 8 ana arı yumurtaya girmişti. Bunların sadece ikisini öbür seneye çıkartmıştım, iş başlı başına detay içeriyor. Tohumlamayı başarsan bile ana arıyı yaşatamıyorsun, bunları artık geride bıraktım.

Damızlıktan ben yumurta aldığımda damızlığı kopyalıyorum dışa bağımlılığım bitiyor. Farklı damızlıkları çaprazlıyorum farklı hatlar elde ediyorum. Damızlık arı damızlıktan üretilir.

Bizdeki damızlık havuzu oldukça zengin, yıllar öncesi temin ettiğimiz Emmi damızlıkların suni tohumlama sayesinde devam ediyor, Yasmin damızlıkları devam ediyor, lisanslı damızlıklar var, sloven damızlık var, Avusturya damızlık var, bu hatları karşılıklı çaprazladığımızda 30 dan fazla hat çıkıyor ortaya.

Bu yıl elimdeki A lisanslı damızlığa, Engin abiden aldığım A Lisanlı erkekleri verdim(AxA). B lisanslıya gene A lisans verdim(BxA).
Bu işlemleri yaparken dünya arıcılığı ne diyorsa onu yaptım. Engin abide 8 tane A lisanslı kızın kızları vardı bunların en iyisinin erkekleri alındı. Kestanede bu bahsettiğim arı 50 kilo üzeri bal yaptı.

Emmi damızlıklarıma gene 2013 yılında Engin abiye verdiğim emi kızların erkeklerini verdim. Son üç yıl içerisinde emi kızlarından birisi her yıl üst üste 40 kilo üzeri bal topluyor bu arının erkekleri kullanıldı.

Damızlık erkek arı almak için bu yıl 800 km yol yaptım.

Arılığımızda f2 arı yok tüm arılar f1 veya saflardan oluşuyor.
Çok nadir f1 ana arı degiştirmiş ise f2 olabiliyor onlarıda yaşatmıyoruz.
F1 ana arıda anne bilinir ama baba bilinmez. F1 demek damızlıktan üretilip doğada çiftleşen ana arı demektir.

Damızlık üretimi ise damızlıktan üretilen kraliçeye damızlık erkek verilerek  üretilir yada izole bölgede damızlık erkekler ile çiftleşirse doğal saf olur.
 Enes bu yıl bulduğu ruşete kovana bölme yapıyor. Yıl sonuna kadar elimizde ne ruşet nede boş kovan kalacak. Her bölme en az 5-6 kilo şeker demek bakalım nasıl kalkacağız altından.
Arının düşmanı çok bunu ilk defa gördüm arıyı yiyiyor, biz bu senege bünelek deriz büyük baş hayvanları deli gibi koşturur.
 Damızlık üretiminde hem erkek hemde ana önemli. Konya'ya verdiğim B Lisanslı damızlığın erkekleri, bu günlerde spermleri toplanacak.
Bu erkek arılar doğmadan dostum tarafından bana kargolandı, bende anasız arılara doğdukça böldüm. Artık ömürlerinin sonları geliyor. Erkek arıyı uzun süre yaşatamıyorsunuz.
 Akşam üzeri damızlık erkekler dışkı lasın diye kısa süreliğine tahliye çıkışından serbest bırakıyorum, normal şartlarda bu kovandan çıkışları yok, kovan altı ızgara ile kaplı.
Şu an itibari ile 4 kovanda damızlık erkekler hapsedilmiş vaziyette, geçen hafta 6 hapsedilmiş erkek vardı ikisindeki erkekler sağıldı.

Sezon sonu geldikçe erkek arı saklamak oldukça zorlaşıyor.
 5 Dozluk 60 civarı erkekten sperm toplama sürem yarım saat sürmüyor. Genelde 60-65 erkek arıdan 5 cm civarı sperm çıkıyor.
 Bu işler  ile ne kadar çok uğraşırsanız o kadar pratik artıyor.
 Erkek arıları uzun süre elimizde tutamadığımız için hazır erkekleri zayi etmeme için en önemli iş sperm depolamaktır.
Bu gün spermi depola, yarın git larva transferi yap, ana arı doğup olgunlaşana kadar sperm kenarda bekliyor. Fransız arıcı Celine Gobin oda sıcaklığında 3 hafta sperm bekletilir yazmış, son yayınlarda 4 hafta bekler diyenleri okudum. Ben genelde 2 hafta bekletiyorum.

Sperm depolayıp satanlar daha uzun tüplerde bu işi yapmaktalar ben tohumlama yaptığım iğnede sperm depolayıp saklıyorum.
Depolanmış spermin önünde ve arkasında az havadan sonra serum bulunuyor. Suzi Cobey depoladığı spermlerin hava almaması için tüpün iki ucuna vazelin sürüyor.
Ben depoladığım spermi bardağa koyduğım serum içinde tutuyorum.
İğnenin geri tarafındaki serum nasıl buhar oluyor bilmiyorum minicik alanda buharlaşma olmakta, bende iğneye kullandığımız hortum contaya kürdan sokup körledim, iğne arkasına taktığımda serum buharlaşamıyor.
İğnelerin arkasına yaptığım kapaklar.
Sperm toplamak ve depolamak konusunda sıkıntı çekmiyorum, yeterki erkek olsun :)
 erkek arı spermi, sperm depolama. Bir iğne genelde 6 doz alanilir ama rahat çalışmak için 5 cm sperm çekip bırakıyorum, bir iğne ile 5 kraliçe arı döllenir, her kraliçeye 1 cm sperm veriyorum.
Bu benim tohumlama masam. Masada yok yok. Bu işte başarısız olup işi hijyene bağlayanlara ben inanmıyorum.
Öyle berbat ortamlarda çalışıyorum ki, hijyen sıfır. Daha önce ahırda tohumlama yapmıştım gene sorun çıkmamıştı.
Bana göre tohumlamada hijyen kanca cımbız ve iğne bu üçünü kurallarına göre temizlediğimizde sorun çıkmaz. Masa veya masadakiler kalkıp ana arının şeyine dokunmuyor ki...
Son yaptığım çalışmanın kayıtları bu.
Tohumlama notuna bir göz atalım.
Yüz rakamını buldum tekrar başa döndüm ikici yüzü bitirip bu sene noktayı koymayı düşünüyorum.
B lisanslı 15 numaralı kızlar evlenecekler.
Doğma tarihleri 29 haziran.
Evlenmdirilme tarihleri, 10 Temmuz 2017.
34 numarayı tohumlayamadım bazen ne yaparsanız yapın açı tutmaz, böyle sorun olduğunda kanadını kesmeden kutusuna iade ederim. Genelde yumurtaya girer ama yumurtalar dölsüz olduğu için erkek kapatır.
Bu uygulamada sıra dışı işler oldu, hapsettiğim emmi, erkeklerden tohumlama akşamı sperm çıkmadı.
Ertesi gün damatları değiştirdim, sloven erkekler kullandım, ama normalde ana arı bayıltıldıktan 24 saat sonra tohumlanırdı, ertesi gün tohumlayamadım 48 saat sonra tohumladım 3 tane gene ertesi güne kaldı onlarda 72 saat sonra tohumlandı.

Bir gün sonrası bölmelere göz atacağım tuttu, 30 numara ve 27 numara hala kafeste işçiler tohumlanan anaları kafesten çıkartmamış, çok nadir bir olay ama oldu.
10 -11 Temmuzda dohumlanan ana arıları 19 temmuzda kontrol etmişim.
İlk Yumurta kontrolünde 22-23-24-25-27-28-31-32-33-36 yumurtaya başlamış.
26-27-29-30 Numaralı ana arılar yaşıyor ama yumurta yok, 34 olmamıştı ama yumurtaya başlamış,son kontrolde erkek kapadı
25 temmuz 2017 de yapılan son kontrolde kafeste 1 gün kalan 31 numara yumurtaya başlamış, aynı akibeti paylaşan 27 numara kutuyu terk edip kanatsız olduğu için telef olmuş. 29-30 yumurtaya başlamış ama yumurtaya giren 31 kayıp.
Sonuç 16 ana arı tohumlanmaya alınmıştı, 12 tanesi sorunsuz yoluna devam ediyor biri zaten olmamıştı, tohumlananlardan fire 3 tane.
Bu bilgileri tabloya alıp birde saklamak gerekiyor, tablolarıda bir kaç mail adresime mesaj olarak yolluyorum bilgisayar çöktüğünde bazen bilgiler geri gelmiyor.
Bir kaç gün sonra tohumlamaya 38-51 numara arası girecek spermleri hazır.
Yapılanları anlatıp yazması bile ne kadar zor ama bunları yapmak benim için çocuk oyuncağı oldu.


Çoktan beri Zaim abiyi aksattım, kendisi bir kaç beni aradı birisinde Niğdedeydim. Bahçesindeki erikler yıkılıyordu, kompostoluk erik topladım.

Bahçe uzun süre susuz kalmış.
Tek tük çilek vardı çoğu dalında çürümüş.
Zaim abini artık balları hasat etme vakti geldi. Bu günlerde bal alma operasyonu olabilir.
Gebzede daire fiyatları acayip yüksek, burada bir daire başka yerlerde 3 daireye bedel. İstanbul'u düşünemiyorum, bazı binalar minareyi geçmiş.
Av sezonu yaklaşıyor biz tüfeklerin gurupman durumlarını hala çözemedik. Yusuf Şimşak arılığında bir sürü atış yapmıştık hafta sonu benim arılıkta dünya fişek atıldı sonuç hala oturan bir gurupman yok. 28 Gram fişekler bile 34 g gibi patlıyor. Sinan Koç atış yaparken. Birader çifteyle atış yaptı ikisi birden patladı omuz morardı :)
Geçen sene kalem aşısı konusunda ilginç bir deneme yapmıştım, yazın ortasında yaprağını döken ağacın kalemini aşıda kullanmıştım. Üç aşıdan birisi tuttu. Bu yıl aşka denemelerim oluyor, ağaç yaprağını dökmedi ama ben yaprakları kesip aşı yapmayı denedim.
 Bu şekilde aşı tutarsa bir yıl aşı için beklemeye gerek kalmayacak.
Yaprakları alınan kalemler. Geçen yıl ağustosta yaptığım kalem aşıları tutunca eylül ayında başka aşılarda yaptım. Bir çoğu tuttu ve ertesi sene acayip gelişti.
Yazın yaptığım kalem aşıları.
Yaz ortasında yarma kalem aşısı...

Geçen yıl yaptığım yabani armut aşısı, aşı 2016 yılında tutta ama filizlenmedi, 2017 baharında filizlendi şu an sürgünler 2 metre civarında.
2016 Yılı yazın yapılan yarma kalem aşısının 2017 temmuz ayı sonundaki görüntüsü.
1.Bahçede domatesler ağarmaya başladı.
20 gün sonra bir bahçe daha yapmıştım oradaki domatesler henüz çiçekleteler.

Hiç yorum yok: