31.08.2008

PÜREN BİR TÜRLÜ AÇAMADI,ARILAR FREN YAPTI

Hafta içi iş çıkışı arılara kek vermeye gittiğimdeki manzara.Güneş batmak üzere ve ben arılığa yeni gelebilmişim.Genelde Gebze'den arılara ulaşmam bir saat sürüyor.Kek verdiğim akşamlar burada işim saat dokuzu geçtiği oluyor.Ağustosun son perşebe ve cumma akşamından resimler var.Bazı tespitlerim vardı arada kaynadı gitti.28-29/8/2008.
Kekler önceden hazırsa bu kadar geç kalma olmuyor.
Arılarımın genelde nufusları iyi,fakat bir kovana bir çıta kapalı yavru vereyim diye bir akşam nerdeyse 10 kovan açtım.Her kovan beni şok etti.Çekiyorum yavru yok,bir daha bir daha derken yav anasızmı bu kovan.Bakıyorum kovanda sadece tek çıtada yavru var.Onuda alsan o kovana yazık olacak,10 kovandan bir yavrulu çıta alamadım.Katlıların durumu nasıl onları henüz açmadım.
Bu resimler akşamüzeri çekildi ve yukardaki resim katlı bir arıya ait.Arılar bir acayip duruyor sanki kış salkımında gibi.Kekide verdik ya acaba kabızmı oldu yoksa bağırsaklarımı düğümlendi bu ne uyuşuluk!.Sonra yeni hacınınkileri açtım onlarda aynısı,onrara kek vermemiştim .
Arılar dışardaki duruma göre gard alıyorlar.Sen ne kadar beslersen besle dışarısı çok önemli.Gece olmasına rağmende kekin kokusu duyuldumuda,ooo her taraf arı kesiyor akşam akşam.Yani arılarda kabızlık ve düğümlenme yok.Tamamen duygusallar o kadar.Duyguları şimdilik onlara yatın diyor,onlarda beklemedeler.
Katsız bir kovan,7 çıta ful arısı var.En sağdaki iki beyaz petegede basmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.Kekleri bitmeden ikiciyi yapıştırdım gitti.Kek mutlaka galip gelecek,anaarıları kandırıp yumurta atıracağım::))
Bu resime kadar olanlar yukardaki tarih,yani hafta içinden resimlerdi.Kek ve şurup işleri en geç vakitte yapılmalı.Artık mevsim onu gerektiriyor.31/8/2008 günü sabah Gebze'de kalkıp dışarıya bir baktım oh ne güzel her taraf ıslanmış.Acaba arıların orada durum ne.Kavaltıyı yapıp doğru yeni hacıya uğrayıp sığırlıktaki arılara gidilecek.
Arılıktan görüntüler yağmur burayada yağmış,azda olsa yağmur havayı serinletti.O yakıcı ağustos sıcakları sanki birden kesildi.Gölgede 30 derece üzerinde sıcaklık oluyordu.Pürenleride olumsuz etkildi. Hava çok bulutluydu gene yağarmı?.Ama yağmadı .
Yolarda yağmurdan biriken sular.İnşallah bu yağmur süper olur.
Sabahleyin hacıya uğramıştım dediydiki kolarımın sızısından bu gece yatamadım.Nedeni ise bir kamyon çıtayı sunta makınasıyla kesmeye çalışması.Dedimki abi o makinayı bir tezgaha bağla,sadece çıtaları tut ve rahatla demiştim.Tarifimi anlayıp rahat etmiş,sunta makinası tezgaha geçmiş.Akşam gittiğimde çaktırmıyordu ama acayip bir gülümseme vardı suratında.Bu arada hacı abimizin hanımı 1 haftadır hastanede,inşallah bu günlerde annemiz taburcu olacak.Allah tüm hastalarımıza acil şifalar versin.
Sığırlıga gitmeden,Seyithan abinin hafta içi soru işaretli olan kovanların anaarılarına yeniden bakıyoruz.Daha önce görememiştik.Bunu görüp resimleyememiştim,batarya bitmişti.Yavru kapatmış bir karniyol f1 melezi,doktora verdiğimiz 37 nolu anaarının son yumurtalarından işte.
Bu kovandada anaarı yok diyorduk bu günkü incelemede anaarı vardı.Buda aynı 37 nolu karniyolun tıpkısı.Siyah ,bu postadan bir açık renkli çıktı diger 9 tanesi böyle siyahtı.
Anaarıları ararken minik asistan maskesini giyinerekten koşup geldi.Ali abi bu maskeyi sen getirmiştin diye::))Ben getirmedim Selahattin amcan yolladı desemde faydasız.Selahattin abi yolun düşerse,ancak hallolur bu iş. Hacı abi uyanık ama henüz resim çekmeyi tam öğrenemedi.Kafayı kesmişsin be::))
Arılıkta bulunan kovaya yaklaşık 3 cm.Yağmur suyu vardı.Bence bu miktar süper gece birde serin ve çiğ düşmüşken yağması ayrı bir güzel.
Birde bu gün gündüz gözüyle bir kaç arı açtım.Mevcutlar iyi ama hepsi sanki salkımdalar.Acaba sendika falanmı kurdularki,grev filanmı var.
Şimdiye kadarki gördüğüm en minik anaarı.Arılar hala kendisinden büyük.Trakyada çıkmıştı,burada bir kaç gün önce yumurta atmaya başladı.Birde kapagını rüzğar uçurmuştu.Bu kovana bir kapalı yavru lazım ama yok.İçerdeki zincir bence koptu.Tüm arıları tarlacı olmuştur.Bu durumları arıcılarımız pek dikkate almıyor.Yalancıya kaçan kovanları kurtarsanız dahi,tüm arıları tarlacı oldukları için bir işe yaramazlar.Tarlacılarında ömrü 20 gün işte varın siz düşünün.Yalancıyı kurtarmak için gerekirse arılı ve kapalı yavru veriyorum ben,tabi uğraşacaksam.Aslında fazla arısı olanlar hiç uğraşmamalı.
Minik arımın larvaları.İnşallah en kısa sürede buna kapalı yavru verecem.
Girişi kontrol altına almışlar.Bu kovanın kapagı uçtugunda içi sarıca arı doluydu.Bende biraz daha daraltmıştım girişini.
Bu günlerin korkulu rüyası yağmaya çok dikkat edilmeli.Kovan muslukları mümkün olduğunca daraltılmalı.Ben katsızları bu hale getirdim.Katlı arılarım güçlü ve daraltmayada gerek görmüyorum.
Musluk daraltımı kovanın savunması güçleniyor.Hadi buraya sarıca veya yağmacı bir arı girsin.Resime dikkat edildiginde bazı kek parçacıkları atılıyor.Kek çok önceden yapılırsa hiç zayiyat olmuyor.Kimse bunlara dikkat etmiyor,kek ver bir hafta sonra git aa ne güzel yemişler.Aslında yiyen arıcının kendisi::))
Dün kendi arılarımın içinde en az iki saat kontrollerde bulundum,sadece bir kovana polenli arı girdigini gördüm.Hacı abinin kovanlarda anaarı ararken en az 5-6 arının ayagında polenle gezigini görmüştük.
Bu resimde patlamak üzere olan bir püren.Alt tarafı açmış ve geçmiş yerleride var.
Bu tam açarken sıcakların gazabına gelmiş ve yanmış püren.Artık ne olursa olsun bu püren açamaz.Değişik pürenler var,bunun aynısı fakat beyazlarıda oluyor.
Buda açmak üzere yağmuruda yedi açar artık.
Bakın ne kadar dengesizlik var.Elimde açamamış,açmış ve geçmiş püren var.Hepside aynı kökten.
Özlediğim görüntülere bir hafta sonra kavuşuruz diye düşünüyorum.
Artık sığırlıktan çıkıyorum.Yolumun üzerinde Denizli köyünde başkanım Kadir Gürkan'ın arıları var onada bir göz atacam.
Burası kondunun yeri denilen bir eski çiftlik.Uzaktan bakınca başkanım arıları artırmış diye düşünüyorum.Birde su birikintisinde araba izi gördüm telefon ettim.Dediki çiftliğin öbür başındayız ceviz bekliyoruz.Şelalenin yanına gel.
Kovanların yanına varıyorum iki çeşit kovan var.Hepsi Kadir beyin degiller.
Bu kovanlar yeni gelmiş,şelalenin yanına vardığımda anlattılar.Geldiği gün üç tanesini yağmalamışlar.Hala karışılık sürüyordu.Hepsi gidecek diye Saim abi çok korkmuş.
Kovanların tipi tanıdık geldi,megersem osman abiden almışlar.Benim kovanların modelinide ondan almıştım.Ben her tarafını aynı yapmadım.Girişlerini yandan sac parçasıyla daraltıyorsunuz bu kovanların,sürğülü saç parçaları var yandan.
Kadir beyin oldugu yere gittim oh ne güzel gölge,tam yatmalık.Bu çiftlikten 2,5-3 ton ceviz çıkıyormuş.Tabi piknikçileri durdurabilirseniz.Başkanım yav böyle bir şey olamaz diyor.Sanki milletin babası ekmiş gibi gelip cevizleri topluyorlar,ne haram bilen var nede helal.Üç kişi devriye geziyordu çiftlikte.Dün bekçi birininde kolunu kırmış,kavga çıkınca.Daha en az 15 günü var cevizlrin toplanmak için.
Su degirmenine su girişiymiş,ark buraya bağlıymıştı.Şimdi piknikçilerin çöp kutusu olmuş.
Yukardan suyun girip,buradan sıkışarak çıktığı yer.
Yan tarafta doğal bir mağara var.Burasınıda piknikçiler wc yapmışlar.

Biz beklerken tahtacı ve eski asistanım Ehmet geldiler.Sayim abide bana takılıyor.Ona baharda kovan getir arı vereyim demiştim.Benim arı duruyormu dedi,dedim duruyor.O zaman bahara iki olur dedi,bende bahara iki olacaksa ölmesinide hesapla dedim yada bire razı ol.Sonra dagıldık.Ben yeni hacının ordaki arılarıma 43 nolu kovandan polenli çıtaları seçerek almıştım.Akşam üzeri onları dağıttım.Bir sürüde arı var onları bu haberin içine almadım.Kimin oldugu belli olmayan ormana bırakıp gidilen yüzlerce ayrı ayrı arılar.Onları dolaşıp resimledim.Biz her işi resmi yapmaya çalışıyoruz,başımız ağrıyor.Buna bir çözüm bulunmalı.

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010

http://www.aribakani.com/

30.08.2008

BAYILIRIM BEN BÖYLE ARICILARA::))

Başak şehirli arıcı Salih.
Geçen seneden bir espirisi vardı bizim başkanın.Biri Kadir Gürkan'a abi arıcılıkyapmaya başladık ama bal alamıyoruz demişti.Başkanda abi siz arıcılığa devam edin bal bizde var diye cevaplamıştı.Hem arıcılık yapmaya başla birde ilk yılarda bal satsaydınız bari dimi bal bizim işimiz.Aynısı bu sene başımıza geldi.Başakşehirli Salih ve Kemal ne desem iyi arıcılar işte.Ayrıca enişte kayın olurlar.İkisininde 20 şer kovanları var,bal olmamış işte olaya mudahale ettik::))Bu yazıyı yazarken acayip gülme kırizi tuttu::))))Artık balları var.Anlaşmamız balları teslim edip geri dönecektim ille ısrar ettiler birde yemek yemeden gidersen ayıp olur .Kırıyımmı yani,ye gitsin.Allah keselerinin bereketini artınsın inşallah.

Meşur Konyalı lokantası.Geçen sene burada ekip olarak arkadaşlarla sabah çorbası içmiştik.Salih kardeşim şimdiden bir organize varmı diye sormaya başladı::))Yani bu ısrarlar aslında hiç iyi olmuyor.::))Neyse buranın bamya çorbası çok meşur,hayret kimisi bamyanın yemegini sevmez ama ben bayılırım.Şöyle küçük kuşbaşılıda oldumu sık limonu.He bamya çorbası ilk defa duyuyorum merak bir bamya çorbası istiyorum.Nefis bişi,bamyalar minicik,nohut kadar yok.Bamya yemegini çok sulandırlmışı ve kıymalısına çarba diyorlar.

Aslında yemeğimize doktorda davetliydi.O gelemeyince abi benim haklarımıda ye dedi.Sanki adamın garezi var bana.Yemekten bu tarafa üçüncü soda içişim hala şişlik var.
Nefis yaprak döner,harbiden öyle her bir parça ceviz yaprağı kadardı.
Tatlının adı sac arası,çok ince yufkaya doldurmuşlar antepfıstıgını.Üstünede kaymak,ne giti nee...
Bu kendime.
Bu doktora hak geçmesin::))Zavallı kemal abide şaşırdı kaldı,bunlar laz,birde öğleden sonra anlayın işte::))Onlar seyrediyor ben iki kişi yerine diye götürüyorum.Yemekten sonra bir kimyager arıcı varmış onunla tanışacaktık olmadı.Kendisi yokmuş,buda arılarına bakım yapan Bulgaristan göçmeni profosörmüş.Kendi öyle diyordu,bana bulgarlar profösör der dedi.Halil amcanın kovan sitili çok güzel,ruşetleride degişik tarzda kullanılabilir. Değişik amaçla yapılmış arıcılık malzemelri vardı.
Bu ruşet görünümlü kovanı bir iki gün içinde işlerim.Ayrı bir haber olsun,bu kadar yeter.
Bu arılık Başakşehirli Salih Başak'a ait.Sol baştan ikici kovan saf kafkasmıiş.Artvinden gelmiş,iyide çalışıyormuştu ama ?Kovanın başına gittik bunda arı varmı dedim var bir bak, iyiki arı açmayacaktık arılığa gidince anlaşma öyleydi.Sadece dıştan bakıp geri dönülecek::))Saf kafkas olunca merak işte açtılar kovanı kimse yok::))Yağmalanmış hatta,petekleride ağ kurdu olmaya başlamış.Şimdi bunlar arı yağmalanırken birde seyretmişlerdir ne güzel çalışıyor diye.Çünkü diyorki bir ara iyi toparladıydı::))Yani güzel çalışıyormuş,hatta inşallah oğul vermez diyede düşünmüşler::))Yav ne işlere kaldık.
Bu bakımlı artılık ise Kemal'in.Kirpi arıları bitirdikten sonra uyanıp kovanları yükseltmeyi daha yeni akıl etmişler.
Kemal bir kovanı açtı,sonra kaçıp maske giyip kapatmaya geldi::)
Sonra beni otogara bırakırlarken anapetekten yüz maskesi aldılar.Bende vardı arılar şu an iki yerde olunca birde ben aldım.Doktor maskesiz gezmeyin diyip duruyor gönlünü kırmayalım.Artık yatağa yatarkende maskeyle yatacam::))
Arıcıya ne yakışmazki.Doktorda manken arıyor.
Ve ayrılıyoruz,ballarla bir pozlarını alıyorum.Birazda filimler var,çok güldük bu gün.Siz arıcılık yapmaya devam edin hem arıcılık yapacan birde bal alacan o iş olmaz.Kemal dediki bizim arılar çiçekten bal almasını bilmiyor,kestaneyede hiç yanaşmıyor dedi.Seneye bal yapmasını bilen anaarılar verecem bekleyin az kaldı.
Hee ayrıca şeker hastası olan böyle arıcı arkadaşlarımızada tavsiye ettiğim bal ise kestane balıdır.Kemal kestane balı aldı::))








Yorum sizin,bence ikiside süper arıcı.
Arılar rahat dursa eğitim tamamda,durmuyorlar işte::))
Bu arıcı kardeşlrimizin hiç suçu yok.Suç bal yapmasını bilmeyen arılardaymış.Salih kardeşim geçen sene çok fire verdi,bahara 3 kovanla çıktı,şimdi 20 kovanı geçmiş.Bu kadar kovanların sayılarını yükseltmek gene hayra alamet degil.İkisinin toplam 45 kovanları var,bunlarda moda kovan başı bir kilo bal almakmış.

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010

http://www.aribakani.com/